X

BİOEŞDEĞER HORMON TEDAVİSİNDE HORMON METABOLİTLERİ NEDİR?

Menapoz sonrası sağlıklı yaşamın temeli olan östrojen hormonunun bioeşdeğer formlarını kullanmak eğer fiziksel muayene, radyolojik ve biokimyasal değerlendirmeleri izin veriyorsa her kadının hakkıdır. Yumurtalarımızın ve yumurtlama işlevimizin tükenmesi ile ortaya çıkan östrojen ve progesteron eksikliği; kemik erimesinden kalp krizi riski artışına, diabet başta olmak üzere metabolik hastalıklardan demans ve Alzheimer hastalığına, cinsel işlev bozukluklarından hızlı estetik yaşlanmaya, kas kaybından ve cildin incelmesine pek çok yaşlanma parametresini hızlandıracaktır. Aslında görünen odur ki kadında ve erkekte yaşlanmanın asıl nedeni geçen yıllardan ziyade eksilen hormonlarımızdır.

Bioeşdeğer hormon kullanan her kadının takibi 6 ayda bir yapılmalı ve memnun olduğu alanlar ya da ihtiyacı olan durumlar karşılıklı paylaşılmalıdır. Rahim içi dokunun takibi, rahim ve yumurtalıkların ultrasonografi ile görüntülenmesi; jinejolojik hastalıkların erken tanınması için bioeşdeğer hormon tedavisi olsun olmasın hayati önem arzeder. Ancak kadın hormon tedavisi almıyorsa yıllık takibi yeterli olacaktır.

Hormon tedavisi alan hastalarımda fonksiyonel tıp bakış açısı ile yaşamayı yani beslenme alışkanlıklarının değişmesini, barsak sağlığının öneminin anlaşılıp bu yönde bir düşünce biçiminde kalabilme halini anlayabilmeyi çok önemsiyorum.  Zira aktif yaşamın yani egzersizin düzenli biçimde sürdürülebilmesi, yaşamımızda illa da var olacak stress ile başetme biçimlerini özellikle nefes egzersizleri ve meditasyonun devam ettirilmesini de çok değerli buluyorum. Bu düşüncede kalabilme halinden kastettiğim aslında bir süre uygulayıp sonra sıkılıp vazgeçtiğimiz sağlık ritüellerinin yararının azaldığı gerçeğidir. Kararlılık halinin esası da bilgiyi doğru edinmek ile mümkün oluyor.

Bioeşdeğer hormon tedavisi konusunda bir detay var ki laboratuar parametreleri olmadan başa çıkmamız mümkün değildir. Halen aktif olan hormonlarımız da olsa, bioeşdeğer hormon kullanıyor da olsak östrojen hormonu metabolize olurken faz 1 ve faz 2 detoksifikasyon sistemlerinin doğru çalışması gerekiyor. Faz 1 detoksifikasyonda özellikle yağ dokudan hidroksilasyonla çözülen östrojen metabolitlerinin  metilasyonu için yani faz 2 detoksifikasyonu için enzimlerimizin doğru çalışması gerekiyor. En sık üzerinde çalıştığımız MTHFR ve COMT enzimleri burada anahtar rol oynuyor. Burada bir SNIP yani enzimatik yetersizlik varsa ve metilasyon yetersiz kalırsa kalıcı DNA hasarı yaratabilecek daha tehlikeli kinon formları ortaya çıkıyor. Tam bu noktada da sulfasyon dediğimiz detoksifikasyon işini redükte formda glutatyon yapıyor.

Yağ doku başta olmak üzere dokulardan FAZ 1 detoksifikasyonla açığa çıkıp kanda serbest halde dolaşan metabolitlerin en kısa zamanda FAZ 2 detoksifikasyon sağlanıp dışkıya atılması ve FAZ 3 detoksifikasyon olarak bilinen dışkılama ile de vücutta yine hızla atılması gerekiyor. Her üç metabolik aşamanın doğru bir yaklaşımla desteklenmesi bütünsel sağlığın temelini oluşturuyor.

Size özel metabolizma hızını, metabolik enzimlerdeki SNIP(single nükleotid polimorfizm)  dediğimiz küçük çalışma kusurlarını bilmek sizi tüm yaşamınızı değiştirecek bir sağlık bilgisine ulaştırabilir. Zira bioeşdeğer hormon kullanımı sırasında hormon metabolitlerinin doğru detoksifikasyonu yapılamazsa süreç yarardan çok zarar getirebilir. İnsan vücudu hepimizde küçük farklılıklar içeren bir harita ve artık bu farklılıkları anlayabileceğimiz bütün testler elimizde var. Hormon kullanımı sırasında hem sizin hem de hekiminizin gönül rahatlığı ile süreci devam ettirmesi ne güzel ki artık mümkündür.

Eğer vücudumuzun zaaflarını biliyorsak buna göre destek almak bizi sağlık yolculuğunda en emniyetli konumda tutacaktır. Bütün bu bilgileri yaşamınıza uyumladığınızda ve bu uyum sizin günlük rutininiz haline geldiğinde yaşam enerjinizi en üst seviyede tutarak, sağlıklı, mutlulukla, üreterek, gülümseyerek yaş alacaksınız. Sağlıklı yaşlara yürüyelim hep beraber…