SİĞİL VİRÜSÜ ENFEKSİYONA VE KANSER ÖNCÜL LEZYONLARA NASIL NEDEN OLUR?
Siğil virüsünün 200’ü aşkın tipi vardır ve yaklaşık 40 tanesi genital yoldan bulaşır. Biz bugün kendi alanımız olan sadece genital siğile ve kanser öncül lezyonlara ve en sonunda kansere neden olabilen enfeksiyonların bulaşma ve sonrası süreçlerinden bahsedeceğiz.
Öncelikle siğil virüsü sadece ve sadece cinsel ilişki ile bulaşır. Eğer bir çift ilk defa birbirleri ile beraber oldular ve birliktelikleri boyunca asla başka partnerler yaşamlarına girmedi ise bu çiftin siğil virüsü ile karşılaşması olası değildir. Günümüzde bu artık pek mümkün görünmüyor. Bu şart için evlilik öncesi kadın ya da erkeğin her ikisinin birden cinsel ilişkide hiç bulunmaması gerekiyor. Evlilik sonrası mutlak sadakat sağlanması hepimiz için ne kadar özel ve haklı bir beklenti olsa da dünyanın hiçbir toplumunda işler ne yazık ki işler böyle yürümüyor. Boşanma oranlarının %50 ye dayanması da çok daha farklı bir toplumsal gerçek ve boşanan kadın ya da adamın kendilerine yeni bir yaşam kurmaları da dünyanın en doğal gerçeği olarak karşımıza çıkıyor.
Bütün bu gerçekler gözönüne alınarak bir kadının yaşam boyu genital yoldan bulaşan siğil virüsü ile karşılaşma olasılığı istatistiklerde %90’a yakın olarak veriliyor. Bu virüslerin bulaştıktan sonra nasıl davrandığına hep birlikte göz atalım;
Virüs bulaş sonrası asla kana geçmez. Squamoz epitel dediğimiz hücresel alana bulaşır ve bütün aktivitesini bu hücrelerde gerçekleştirir. Virüs sadece epidermisi enfekte eder. Bu bağlamda siğil virüsleri ile ilgili kan testlerinde bir değişiklik saptamak mümkün değildir.
Bulaş sonrası siğil virüsü dört şekilde davranır:
*Siğil bulaşı olur, ancak doku bütünlüğü sağlamsa ve vücudun bağışıklık sistemi çok iyiyse enfeksiyon olamadan virüs tümüyle atılır.
*Geçici enfeksiyon -olarak tanımladığımız durumda hücre enfekte olur, virüs bazal hücre tabakasına girer. Ancak yine güçlü bir bağışıklık sisteminde sistem hızla virüse karşı mücadele eder ve virüsü tamamen atar.
* Latent enfeksiyon(gizli enfeksiyon ya da zaman zaman uyku hali olarak tanımlanır) tablosunda siğil virüsü virionları ile birlikte hücrenin içinde sessizce yaşar. Bağışıklığı ve yaşam düzenini bozan herhangibir durumda aktive olup enfeksiyon negatif yönde çalışmaya başlayabilir.
*Kronik enfeksiyon olarak tanımlanan tabloda ise yine bizim siğil lezyonları ya da rahim ağzında pap smear testinde hücresel değişikliklerle tanı ve tedavi için uğraştığımız grup yer alır. Hücre çekirdeği etkilendiğinde artık atipik lezyonlar denilen kanser öncül lezyonlarla ilgili riskler başlamıştır. Bu grupta da takipte kimi vücutlar yüksek bağışıklık düzeyi ile enfeksiyonu tamamen yok edebilir. Kimi enfeksiyonlar latent(sessiz) hale geçer. Bazen yıllarca susabilir. Kimi zaman da virüs tekrar fırsatını bulup enfeksiyon ve ilintili lezyonları üretmeye başlayabilir.
Siğil virüsü ile oluşan, geçici enfeksiyon, latent enfeksiyon, kronik enfeksiyon ve rahim ağzı-vagina, vulva(dış genital cilt), dudak ve ağız içi kanserler ve anal kanserleri kolaylaştırıp virüse yaptığı negatif tabloyu kolaylaştıracak pek çok etken vardır. Bunlar kişinin bağışıklık durumu, tanının farkında olunmasına rağmen korunmasız cinsel ilişki ile virüs yükünün artması, sigara, dengesiz ve düzensiz beslenme, yönetilemeyen ve kontrol edilemeyen stress, aşırı hareketsiz bir yaşam gibi pek çok maddedir. Bütün bunlar her durumda sağlığı tehdit ettiği gibi burada da virüsün etkisini kolaylaştıracaktır.