X

MYOMLAR VE TÜP BEBEK

 

Myom nedir ?

Myomlar rahimin kas dokusundan kaynaklanan ve östrojen etkisi ile oluşan iyi huylu tümörlerdir. Rutin kontrol yapılan kadınların %20-25’inde görülebilirler ve %90’ı herhangi bir şikayete yol açmaz. Myomların ancak %10 u kliniğe bir şikayetle başvuruya neden olacaktır. Kansere dönüşüm olarılıkları %0.1-0.5 civarındadır. Hızlı büyüyen ve dejenere olan myomlarda akla gelmelidir

 

Myomlar rahimin hangi bölümlerine yerleşir ve hangi şikayetlere neden olurlar?

Myomlar rahimin endometrium dokusu denilen iç bölgesinde yer alabilirler ve ‘’submuköz myom’’ adını alırlar. En sık şikayet bu bölgede yer alan myomlarda izlenir ve sıklıkla aşırı ve/veya uzamış adet kanaması, ara kanamalar ya da adet ağrısı şikayetine yol açarlar.

Rahimin kas duvarının içinde olan myomlar ‘’intramural myom’’lardır. Eğer rahimin iç dokusuna kadar uzanıp endometriuma bası yapıyorlarsa aşırı adet kanaması, uzayan adet kanaması, ara kanama ya da adet ağrısına yol açabilirler. Çok büyümüşlerse önde mesane ve arkada rektum gibi organlara bası yaparak sık idrara çıkma ya da kabızlığa neden olabilirler.

Rahimin dış zarının altına doğru yani rahim dışına doğru büyüyen myomlara ‘’subseröz myomlar’’ denir ve genellikle kanama şikayetine yol açmazlar. Çok büyürlerse yine mesaneye bası yapıp sık idrara gitmek ya da rektuma bası yapıp kabızlığa neden olabilirler.

Rahim duvarının heryerine yerleşebilen myomlar aynı zamanda rahimin sağ veya solda yer alan bağların arasına yerleşip ‘’intraligamenter myom’’lar olabilirler. Çok büyümedikçe şikayete yol açmayacaktır. Rahim ağzına yerleştiğinde ise ‘’servikal myom’’ adını alır ve bu noktada kanama ve bası bulgusu yapma olasılığı oldukça yüksektir.

Myom eğer bir kadında çok sayıda ise konumlandığı yerler, sayıları ve büyüklükleri ile ilgili kanama, ağrı ya da etraf organlarda bası bulgusu daha sıklıkla izlenebilir.

 

 

Myomun infertilite üzerine etkisi var mıdır ve ne zaman cerrahi tedavi yapılır?

        Myomların birçoğunda infertilite(kısırlık) ile ilişkisi tam olarak belirlenemeyebilir. En net ilişki endometrium(rahim zarı)un hemen altına yerleşen submuköz myomlardadır. Endometriuma bası yapan myom bu bölgede kanlandırmayı bozacak ve embriyonun rahat yerleşmesine engel olabileceği gibi düşük riskini de artıracaktır.

Her iki yanda tüplerin geçişine engel olabilen yerleşimde myomlar, spermlerin yumurtaya ulaşabilmesi ya da embriyonun tüplerden rahim içi dokuya göçüne engel olabilirler.

Rahim ağzına yerleşen myomlar spermlerin etkili sayıda rahim içi dokuya ve dolayısıyla tüplere gidişine engel teşkil edebilir.

Rahimin kas duvarının içine yerleşen intramural myomlar ile infertilitenin ilişkisi her zaman çok net değildir. Rahim içi dokuya bası yapmayan ve 5 cm.nin altında olan intramural myomların doğurganlık üzerinde çok da etkisi olmadığını düşünürüz. Ancak tekrarlayan düşük, tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı varsa veya myom 5 cm. nin üzerinde ile cerrahi olarak çıkarılması düşünülmelidir.

Rahimin dış zarı altında yer alan subseröz myomların doğurganlık üzerine etkisi yoktur ve cerrahi tedavisi de doğurganlık açısından gerekli değildir. Ancak kadının bası bulguları ile ilgili sıkıntıları(sık idrar çıkma, kabızlık) varda jinekolojik endikasyonla cerrahi yapılabilir.

        Myomların ne yazık ki tıbbi yani ilaçla tedavisi yoktur. Radyolojik olarak yapılan myom embolizasyonları anestezi ya da cerrahi riski olan hastalara yapılabilir ancak kanlanma problemleri yüzünden doğurganlığını korumaya çalıştığımız kadınlarda uygun değildir. Myomların eğer gerekiyorsa tek etkili tedavi yöntemi cerrahidir.

        Hızlı büyüyen ve dejenere olan myomlarda ‘’kötü huylu:sarkom’’ olasılığı nedeniyle cerrahi mümkünse açık ameliyat yani laparotomi ile planlanmalıdır.

 

Myom ameliyatları hangi yolla yapılır?

        Eğer rahim iç zarının hemen altına yerleşmiş submuköz myom ise ve en az 2/3 ü bu lokalizasyonda ise histeroskopi ile myom alınabilir. Myom çok büyükse histeroskopinin kendine özgü ‘’su zehirlenmesi’’ riski nedeniyle 2 seans halinde cerrahi gerekebilir.

Rahim zarı içindeki ya da rahim dış zarının altındaki myomlar için hastanın yaşı, myom sayısı, myomların büyüklükleri ve myomların yerleşim yerlerinde bakılarak laparoskopik yolla ya da açık ameliyatla myomlar alınabilir.

Eğer hastanın myomu gebelik öncesi tesbit edilmişse ve tehlikeli yerleşim, boyut ya da sayıda ise gebe kalmadan önce cerrahi tedavi yapılmasında yarar vardır.

 

Myom ameliyatından sonra kaç ay gebe kalınamaz?

        Myom ameliyatlarından sonra 6 ay süre ile gebe kalınması uygun değildir. Özellikle rahim içi dokuya ulaşılmış ve bu dokunun tamiri yapılmışsa gebe kalmadan önce mutlaka 6 ay beklenmelidir. Eğer kadının yumurtalık rezervi azalmış ise vakit kaybedip gebelik şansını düşürmemek adına yumurtlama indüksiyonu yapılıp embriyo dondurulabilir.

 

Myomların ve myom ameliyatlarının gebelik ve doğumlara etkisi nasıldır?

        Myomların gebeliği ve doğumu nasıl etkileyeceği myomların sayısı, yerleşim yerleri ve büyüklükleri ile ilgilidir.

Rahim içi dokuya yerleşen ve özellikle embriyonun yerleşeceği yerde bulunan submuköz myomlar en çok sorun çıkaran gruptur. Embriyonun yerleşmesine engel olabileceği gibi düşük ve erken doğum riskini de artıracaktır.

Rahim kas dokusunda yerleşen intramural myomlar yerleşim yerlerin ve büyüklüklerine göre rahim içi dokunun kanlanmasını bozarak ya da rahimde gereksiz kasılmalara yol açarak düşük ve daha sıklıkla erken doğum riskini artırabilir.

Dış zarın altındaki subseröz myomlar genellikle düşük ya da erken doğum riskini artırmazlar ve sıklıkla doğum eylemini de etkilemezler.

Myomların doğum şekline çoğu zaman bir etkisi yoktur ve normal(vaginal) doğum açısından bir risk yaratmazlar. Ancak yerleşim, sayı ve büyüklüklerine göre doğumda gereken düzenli ve etkili rahim kasılmalarına mani olabilirler ve doğum eyleminde zor ilerleme ya da zor eylem denilen duruma yol açabilirler. Rahim ağzını kısmen ya da tam olarak kapatan myomlarda da bebeğin rahim ağzından vaginaya geçişi mümkün olamayacaktır. Bu nedenlerle sezeryan yapılması gerekebilir.

Eğer kadın myom ameliyatı geçirmişse ve özellikle birden fazla myom alınmışsa, endometrium denilen rahim zarına ameliyat sırasında ulaşılmış ve tamiri gerekmişse normal doğumdan kaçınılması ve sezeryan yapılması daha doğrudur.